BLOG
- ELİTE WORLD HOTELS & RESORTS
- BLOG
- TRABZON'UN HARİKALARINDAN SÜMELA MANASTIRI'NIN TARİHİ VE BİLİNMEYEN HİKÂYESİ
TRABZON'UN HARİKALARINDAN SÜMELA MANASTIRI'NIN TARİHİ VE BİLİNMEYEN HİKÂYESİ
Tarih boyunca onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Trabzon, tarihî eser açısından oldukça zengin bir şehirdir. Öyle ki kentte 983 adet kültür varlığı ve 25 adet arkeolojik sit alanı bulunmaktadır. Bu tarihî eserler arasından şüphesiz en dikkat çekeni, Trabzon'un simgesi haline gelmiş Sümela Manastırı'dır. Maçka İlçesi'nin Altındere Köyü sınırları içerisinde bulunan bu heybetli yapı, sarp bir kayalık üzerine kuruludur. İşte Trabzon’un harikalarından Sümela Manastırı’nın tarihi ve bilinmeyen hikâyesi…
Siyah manastır Sümela…
Halk arasında ''Meryem Ana'' olarak da anılan Sümela Manastırı, 300 metre yükseklikte bulunmaktadır. Manastır, Meryem Ana adına kurulmuştur. ''Sümela'' kelimesinin ise ''melas'' sözcüğünden türediği bilinmektedir. ''Melas'' siyah anlamına gelmektedir. Bu ismin konmasının sebebi olarak, Meryem tasvirisinin siyah olması veya Karadağlar'dan geliyor olması düşünülmektedir.
Güncel hali 13. yüzyıla dayanmaktadır
Sümela Manastırı hakkında birçok rivayet bulunmaktadır. Fakat en yaygın rivayet; Sümela Manastırı'nın Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında (375- 395), Atina'dan buraya gelen Sophranios ve Barnabas isimli iki rahip tarafından kurulmuş olduğudur. İmparator Justinianus, 6. yüzyılda buranın onarılmasını istemiş ve bunun üzerine manastır General Belisarios tarafından tamir edilmiştir. Bilinene göre Sümela Manastırı'nın şu anki halini alması 13. yüzyıla dayanmaktadır. 1204 tarihinde kurulan Trabzon Komnenosları Prensliği zamanında hüküm sürmüş olan III. Alexixos zamanında, buranın önemi artmıştır. Hatta buraya fermanlarla gelir sağlanmıştır. Yine Alexios'un oğlu ve başa gelen diğer prensler döneminde de manastır zenginleştirilmeye devam etmiştir.
Türk egemenliğine girmiş, hakları korunmuş ve imtiyazlar tanınmıştır
Bir süre sonra, Doğu Karadeniz kıyıları Türk egemenliğine girmiştir. Fakat Osmanlı, manastırın haklarını korumuş ve imtiyazlar vermiştir. 18. yüzyılda bazı duvarlar fresklerle süslenmiş ve birçok bölümü yenilenmiştir. 19. yüzyılda büyük binalar ilave edilmiştir. Bundan sonra parlak, zengin bir dönem yaşanmış ve bugünkü muhteşem görünümüne kavuşmuştur. Yine bu dönemde, manastırı birçok seyyah ziyaret etmiş ve yazılarında manastıra değinmiştir. 1916 ve 1918 yılları arasındaki Rus İşgali sırasında manastıra el konmuştur. Fakat 1923 itibari ile tamamen boşaltılmıştır.
Sümela Manastırı’nın yapısı…
Sümela Manastırı'nın bölümleri arasında kütüphane, kutsal ayazma, öğrenci odaları, misafirhane, mutfak, şapel ve ana kaya kilisesi bulunmaktadır. Yapılar geniş bir alan üzerinde konumlanmaktadır. Yamaçta suyun geldiği büyük su kemeri yer almaktadır. Fakat günümüzde kemerin bazı bölümleri yıkıktır. Manastıra dar ve uzun bir merdivenden giriş yapmak mümkündür. Giriş kapısının hemen yanında muhafız odaları yer alır. Bu konumdan iç avluya inilebilmektedir. Avlu etrafında bulunan binaların odalarının ocakları, hücreleri ve dolaplarında Türk sanatı etkisi de görülmektedir. Kaya kilisesi ve bitişik şapelin dış ve iç duvarları freskler ile doludur. Yine iç avluda III. Alexios dönemine ait freskler yer almaktadır. Sümela Manastırı'nda bulunan fresklerde, İncil'den alınmış sahneler bulunmaktadır.