BLOG

Bahar, mevsimlerin en güzelidir; doğanın canlanışı ve tüm güzelliklerin ortaya çıkışıdır. Fakat aynı zamanda vücut için de bir uyum sürecidir. Bu uyum süreci uyuma isteği, eklem ağrıları, yorgunluk ve halsizlik anlamını taşır. Bunun sebebi insan metabolizmasında birtakım değişikliklerin meydana gelmesidir. Hava değişimi kortizol ve adrenalin gibi bazı hormonların salınımını arttırır. Aslında bu hormonlar vücudumuz için yararlıdır ama vücudun dinlenme, vitamin ve beslenme açısından eksik olması bünyede yıkıma sebep olur; yani hormonların adaptasyonu yetersiz kalır. Bu yüzden baharın zindeliğini yaşamamız için daha bahar gelmeden yaşam ve beslenme alışkanlıklarımızda değişiklikler yapmamız gerekir. İşte baharı zinde karşılamanın yolları!

Ayrıca; bu yazımızı da okumayı unutmayın: Kahvaltıda Ne Yenir Ne İçilir?

Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın

Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. İyi bir kahvaltı gücünüze güç, mutluluğunuza mutluluk katar. Tabii ki kahvaltıda yenilen besinlerin sağlıklı seçimlerden yana olması oldukça önemlidir. Çünkü vücut gece boyunca bir takım fiziki ve ruhsal düzenlemelerden sonra tüm enerjisini ve deposunu boşaltmıştır; yani besinleri işlemek için hazırdır. Kahvaltıda yapılacak doğru ve yanlış seçimler tüm günü etkileyecektir. Bu yüzden sebze ve meyvelerin bol olduğu vitamin açısından zengin gıdalar tercih etmek oldukça önemlidir. Bu süreçte özellikle C vitamini açısından zengin besinler ön plana çıkmaktadır.

Susamadığınızı düşünmeyin, vücudumuz her zaman suya ihtiyaç duyar

Yetişkin bir erkeğin vücudunun yaklaşık %60'ı, yetişkin bir kadının ise vücudunun %50'si sudur. Çocuklarda bu oran %65-75 arasıdır. Yani biz büyük oranda sudan oluşuruz. Bu da su eksikliğinin vücudumuzun işleyişinde büyük bir eksiklik doğuracağı anlamını taşır. Toksinlerin atılmasını sağlamak ve vücut direncini arttırmak için günde 2 ile 2,5 litre arası su içmeyi unutmayın!

Probiyotikler mutlu bir zihin ve sağlıklı bir vücut için mükemmeldir

Bahar aylarında birçok kişi depresyon yaşayabilir ve vücut direnci düşebilir. Bu noktada mutluluk hormonu salgılatan ve bağışıklık sistemini destekleyen alışkanlıkların edinilmesi büyük önem taşır. İşte bu ikisinin birleştiği nokta probiyotiklerdir. Vücudumuzda hücreden çok bakteri bulunmaktadır. Bu bakterilerin büyük bir kısmı ise mikrobiyota dediğimiz topluluk olan bağırsaklarımızdaki bakterileridir. Bağırsaklarımızdaki bakteriler dost, zararlı ve nötr olarak çeşitlenmektedir. Son zamanlarda yapılan birçok araştırma bağırsaklarımızdaki bakterilerin dengesinin yani dost bakterilerin sayıca çok olmasının bağışıklık sistemine ve duygu durumuna katkı sağlayacağını göstermektedir. Vücudumuzdaki mutluluk yani serotonin hormonunun %75-90’a yakını bağırsaklarımızda salgılanmaktadır. Bu da iyi bir mikrobiyotanın hem ruh hem de bağışıklık açısından önemli faydalar sağlayabileceğini gösterir. Bu doğrultuda daha bahar gelmeden yoğurt ve kefir gibi gıdalar açısından zengin beslenilmesi büyük önem taşımaktadır.

Bu besinleri es geçmeyin

Baharı zinde geçirmemiz için bazı besinlerin önemi daha da ön plana çıkmaktadır. Mesela potasyum ve folik asit açısından zengin olan yeşil yapraklı sebzeler baharı enerjik geçirmeye yarar. Yulaf, çavdar ve tam buğday gibi tahıl ürünleri kan şekerini düzenlemeleri, yüksek B vitamini oranları ve lif içerikleri ile baharda yenmesi gereken gıdalar arasındadır. Ayrıca acı kırmızı biber içindeki capsacin adlı madde ile endorfin salınımını yani mutluluğu destekler. Son olarak; C vitamini, E vitamini ve A vitamini antioksidanları açısından zengin meyve ve sebzeleri bolca tüketmek gerekir.

Bu besinlerden uzak durun

Bahar mevsiminde yenmesi gerekenler kadar yenmemesi gerekenler de önemlidir. Bisküvi, kek ve pasta gibi basit şeker içerikli gıdalar kan şekerini hızlıca yükseltir ve düşürür. Pankreasın yüksek dozda insülin salgılaması ise kişinin bitkin ve depresyonda hissetmesine neden olacaktır. Bununla birlikte fast food tarzı gıdalardan da uzak durulmalıdır.

Uyku ve egzersiz, hayatınızın en önemli yerinde olsun

Özellikle bahar aylarına girmeden önce egzersizin bir yaşam alışkanlığı haline getirilmesi büyük önem taşır. Egzersiz yapmak vitamin ve mineral emilimini arttırır, dopamin (ödül hormonu) ve serotonin (mutluluk hormonu) olarak bilinen hormonların artışını sağlar. Bununla birlikte kişinin zinde hissetmesi için mükemmeldir. Aynı zamanda hareket etmek kadar sağlıklı bir şekilde dinlenmek de önemlidir. Mesela egzersiz dinlenme ile desteklenmelidir. Uyku esnasında vücudumuz hem fiziki hem de mental olarak bir yapım sürecindedir. Uykunun sağlıklı ve yeterli bir şekilde geçirilmemesi yapım değil yıkım süreci başlatacaktır. Bu yüzden de uyku karanlık, serin, sessiz, teknolojik cihazların olmadığı bir odada günde 8 saat olacak şekilde uyunmalıdır. Aynı zamanda yemekten önce sigara, alkol, kahve tüketilmemeli; ağır yemekler yenmemelidir. Eğer mümkünse son yemek saati akşam 7-8 gibi olmalıdır.

Bunları da unutmayın:

• Güne meditasyon ile başlayın.
• Kademeli olarak soğuk duş alın.
• Gün içindeki yapacaklarınızı planlayın.
• Gereğinden fazla uyumayın.
• Hoşunuza giden şeylere zaman ayırın.
• Gün ışığından faydalanın ve yerinde D vitamini aldığınızdan emin olun.
• Kafein, gazlı içecekler, sigara ve alkolden uzak durun.

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

Bahar Alerjisinden Korunmak İçin Almamız Gereken Önlemler

Bahar Yorgunluğunu İş Yaşamınızdan Uzak Tutmanız İçin Öneriler

Bahar Yorgunluğunu Hayatınızdan Uzaklaştırmanın Yolları

Bahar Aylarında Tadına Doyum Olmayan 8 Meyve ve Sebze

Bahar Aylarında Nasıl Beslenmeliyiz?