Doğanın farklı renklerini bir arada görebileceğiniz, havanın hafif serinlikle size bir şeyler fısıldadığı, keşfetmek için yola çıkarken sizi en sevdiğiniz kazağınızı giymeye davet eden mevsime, sonbahara hayran olmamak mümkün değil. Yılın hafif serin ama aynı zamanda ruhunuzu ısıtan bu döneminde bazı destinasyonlar hem doğal güzellikleri görmek hem otantik deneyimleri keşfetmek isteyenler için ideal. Öyleyse çantalarınızı hazırlayın, fotoğraf makinenizi alın ve kendinizi yeni maceralara hazırlayın çünkü sizleri Türkiye'nin en keyifli sonbahar rotalarını keşfetmeye davet ediyoruz!
İç Anadolu bölgesinde, binlerce yılda oluşmuş doğa harikası bir yapı var: peribacaları. Gerçek olamayacak kadar masalsı güzelliğe sahip peribacaları, yılın her mevsimi ziyaret edilse de sonbaharda bir başka güzel. Havanın hafif serin olduğu, puslu günlerde tepeden kuş bakışı araziyi izleyip kahvenizi yudumladığınız ve gökyüzünde süzülen balonları izleyerek gün batımına karşı içeceğinizi içtiğiniz bir ortam hayal edin! Romantizm dolu bu ortama biraz kültürel ve tarihî aktiviteler katmak isterseniz endişelenmeyin.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Kapadokya bölgesi; Ihlara, Göreme ve Avanos vadileriyle zengin bir tarihe sahip. Karanlık Kilise ve Göreme Açık Hava Müzesi'yle tam bir kültür mozaiği olan bölge; başta çiftler ve fotoğraf tutkunları olmak üzere herkesin ziyaret ettiği yerlerden biri.
Kırklareli sınırları içerisinde yer alan İğneada Longoz Ormanları, Avrupa'nın en büyük longoz ormanı olma özelliğine sahip. Burası, çeşitli hayvanların ve endemik bitkilerin gizemli dünyasına ev sahipliği yapan eşsiz bir hazine. Ormanın içinde gizlenen dört gölden biri olan Hamam Gölü, berrak suları ve etkileyici doğal çevresiyle âdeta büyüler.
Eğer unutulmaz bir deneyim arıyorsanız Mono Petra Kayalıkları'na tırmanmayı düşünmelisiniz. Bu yüksek noktadan ormanın içine baktığınızda doğanın muhteşem uyumunu tepeden gözlemlemenin keyfini yaşayabilirsiniz. Öte yandan İğneada sadece ormanlarıyla değil, aynı zamanda muhteşem plajıyla da ünlü. Uzun ve geniş kumsalı, berrak denizi ile ziyaretçilerine sakin bir mola noktası sunar. İlginç ve mistik bir macera yaşamak isteyenlerse Dupnisa Mağarası'nın yer altındaki gizemli dünyasını keşfe çıkmayı unutmamalı.
Bolu denildiğinde akla ilk gelen yerlerden birisi olan Abant ve çevresi, sonbaharda ziyaretçi akınına uğruyor. Bolu Merkez'in 35 km güneybatısında yer alan Abant; dağ, orman ve göl manzarasının tüm güzelliklerini bir arada sunuyor. Abant'ta yeşilden sarı ve kırmızıya uzanan renk tonlarındaki orman manzarası eşliğinde güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Ardından göl etrafında yürüyüşe çıkabilir, bisiklete binebilirsiniz.
Ormanın derinliklerine dalarak kartpostallık fotoğraflar çekebilir ve bol oksijenli havası sayesinde hem vücudunuzu hem ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Ayrıca gölde sevdiklerinizle birlikte sandal turu yaparak romantik ve huzurlu vakit geçirebilirsiniz.
Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişiyle pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Amasra; yarımada üzerine kurulu, yeşil ve mavinin eşsiz bir uyumla dans ettiği, sakin ama büyüleyici bir Karadeniz şehri. Yılın her mevsimi ziyaret edilen Amasra; sonbaharda tadabileceğiniz enfes balıkları, bol malzemeli meşhur salatası ve Karadeniz'in hırçın dalgalarıyla herkesi kendine çekiyor. Cenova Şatosu, Amasra Kalesi ve Ceneviz Armaları; şehre Ortaçağ Avrupası havası katıyor. Etrafı ormanlık alanla çevrili yarımada, sonbahar mevsiminde kızıl ve sarıya bürünen çehresiyle sizlere kartpostallık manzaralar sunuyor.
Tipik Karadeniz şehirlerinden farklı olarak Amasra'da daha dingin bir balıkçı kasabası atmosferiyle karşılaşabilirsiniz. Akşamları keyifle oturacağınız restoranlarda pavurya ve yerel dilde moluska dedikleri deniz salyangozunu tadabilirsiniz.
Edremit Körfezi'nin kuzeyinde ve İstanbul'a sadece 4 saatlik mesafede yer alan Kaz Dağları, antik dönemden günümüze dek varlığını sürdürmeye devam ediyor. Dağın girişindeki Adatepe köyünde yer alan Zeus Altarı, bol oksijenli ormanları, şelalesi ve insana huzur veren manzarasıyla Kaz Dağları; sonbaharda gidilebilecek en iyi rotalardan biri. 1993 yılında Milli Park statüsü ile koruma altına alınan Kaz Dağları pek çok endemik bitki ve hayvana ev sahipliği yapıyor.
Sonbaharda çadır kurarak konaklayabileceğiniz Kaz Dağları'nda güne bol oksijenle başlayabilir, doğayla baş başa kahvaltı yapabilir ve hüzünlü bir aşk hikâyesinin geçtiği Hasan Boğuldu Şelalesi'nin güzelliğine kendinizi kaptırabilirsiniz.
Sonbaharda doğanın tüm güzelliğini cömertçe sergilediği destinasyonlardan biri de Sapanca. Huzurlu atmosferi ve muhteşem güzelliğiyle sizlere unutulmaz anlar vadediyor. Peki; sonbaharda doğadan kopmadan vakit geçirebileceğiniz, pek çok ayrıcalık sunan, lüks bir konaklama deneyimi yaşamak ister misiniz? Cevabınız "Evet!" ise Elite World Grand Sapanca, tam size göre! Doğanın kalbinde yer alan, huzur ve eğlencenin kusursuz bir dengede buluştuğu Elite World Grand Sapanca; doğadan ilham alarak dekore edilen konforlu odalarıyla misafirlerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
Elite World Grand Sapanca'nın büyüleyici atmosferi, dinlendirici ve eğlenceli bir konaklama deneyimi sunmanın ötesine geçiyor. Bünyesinde hizmet veren Fit Life SPA & Wellness, bedensel ve ruhsal yenilenmenizi sağlayan programlarıyla modunuzu yükseltiyor. Adventure Park ise dökülen yapraklar eşliğinde ATV ile safari, orman yürüyüşü ve bisiklet turu gibi adrenalin dolu etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Siz de sonbaharda sadece rüya gibi bir tatil değil, aynı zamanda doğayı keşfe çıkmak istiyorsanız Elite World Grand Sapanca ile iletişime geçebilir, hemen rezervasyon oluşturabilirsiniz.