BLOG

Bereketli toprakları sayesinde binlerce yıldır farklı kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu, bu uygarlıkların izlerini taşımaya devam ediyor. Ülkemizin her karışı güzelliklerle dolu ve görülmesi gereken birçok yer var. Güneydoğu Anadolu da zengin kültürel mirası ile dikkat çeken bölgeler arasında. Eski antik kentleri keşfedebileceğiniz ve eski çağların kokusunu buram buram soluyabileceğiniz bu bölge, Anadolu'nun Mezapotamya'ya açılan kapısı niteliğinde. Kazı çalışmalarının devam ettiği Güneydoğu Anadolu, hala tam anlamıyla keşfedilebilmiş değil. Farklı kültürlerin zenginliklerini bir arada taşıyan bölge; birçok tarihi kent, ibadet yeri, müze, mağara ve ören yerine ev sahipliği yapıyor. O halde, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tarihi güzellikleriyle tanışmaya ne dersiniz? İşte Güneydoğu Anadolu'da mutlaka görmeniz gereken tarihi yerler...

Ayrıca; bu yazımızı da okumayı unutmayın: Güneydoğu Anadolu'da Gezilecek Yerler

1. Deyrulzafaran Manastırı

Mardin'in önemli yapılarından biri olan Deyrulzafaran Manastırı 1932 yılına kadar Süryanilerin önemli dini merkezlerinden biriydi. Manastır, etrafında yetişen ve harcında da kullanılan safran (zafaran) bitkisinden dolayı bu isimle anılıyor. Manastır, il merkezine 3 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

639 yıl boyunca Süryani Ortadokslarının hizmetinde olan manastırın yapılış tarihi bilinmiyor. Fakat tarihinin 5. yüzyıla kadar dayandığı düşünülüyor. Manastırın altında bir de güneş tapınağı bulunuyor. Önemli dini eğitim merkezlerinden biri olan manastırda, Süryani patriklerinin kabirleri bulunuyor. Deyrulzafaran Manastırı, günümüzde de Süryaniler için önemli bir dini merkez.

2. Dara Harabeleri, Mardin

Mardin'in Nusaybin ilçesine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Harabeleri, Mezapotamya'nın Efes'i olarak anılıyor. Bir zamanlar Roma'nın garnizon kenti olan şehrin tarihi M.Ö. 530-570 yıllarına kadar uzanıyor. Bu antik kentte su değirmeni, su sarnıcı, köprü, kilise, tiyatro, tophane ve yer altı şehri kalıntıları yer alıyor. Bunların yanı sıra Mezapotamya'nın ilk barajı da bu bölgede bulunuyor. Persler ve Romalılar arasında çıkan savaşta Romalılar yenilince şehri terk ettiler. Bölgede bulunan 4000 kişilik toplu mezarın da bu savaşta ölen Romalı askerlere ait olduğu düşünülüyor.

3. Hasankeyf Kalesi, Batman

Kale; Dicle Nehri kıyısında, kendisiyle aynı ismi taşıyan ilçede yer alıyor. Kalenin kim tarafından, ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmese de Romalıların Sasanilerden korunmak için inşa ettiği düşünülüyor. Çok korunaklı olan kalenin asıl adı ''Hısno Koyfa'', yani Kaya Kalesi. Kale zaman içinde birçok medeniyete hizmet etti.

4. Malabadi Köprüsü, Batman

Artuklular tarafından 1147 yılında inşa edilen köprü, Diyarbakır-Batman yolu üzerinde bulunuyor. İl merkezine 7 kilometre uzaktaki köprü ulaşıma açık değil. Eni 7, boyu ise 150 metre olan Malabadi, dünyadaki en geniş kemerli taş köprü. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde bu köprünün altına Ayasofya Camii'nin kubbesinin girebileceğini söylemiştir.

5. Zeugma Antik Kenti, Gaziantep

Zeugma kenti, İskender'in generallerinden biri olan I. Seleukos Nikator tarafından Antep'in Nizip ilçesinde kuruldu. 20 dönümlük bir arazi üzerine yayılan kent; ilk başlarda kurucusunun ismiyle anılsa da, Roma'nın hakimiyetine girince ismi Zeugma olarak değişti. Kent stratejik bir yere kurulmasının yanında önemli mozaik eserler ve heykellerle de ön plana çıkıyor. Burada bulunan eserler Gaziantep'in merkezinde yer alan Zeugma Müzesi'nde sergileniyor. Müze, aynı zamanda dünyanın en büyük mozaik müzesi. Dünyaca ünlü "Çingene Kızı" mozaiği de burada sergileniyor.

6. Nemrut Dağı, Adıyaman

Adıyaman'da bulunan ve Kommagene Krallığı'ndan kalan eserler, dünyanın 8. harikası olarak biliniyor. Her biri 10 metreyi bulan heykeller Kral Antiochus tarafından yaptırıldı. Kral Antiochus'un heykelleri, kendisinin ve halkının inandığı tanrılara saygısını göstermek için yaptırdığı düşünülüyor. Kalıntıların arasında kralın kendi heykelinin yanı sıra Yunan, Fas ve Ermeni mitolojisine ait heykeller de bulunuyor. Bu durum, krallığın çok uluslu bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Nemrut Dağı 1987'den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor.

7. Göbeklitepe, Şanlıurfa

Göbeklitepe, Şanlıurfa'nın Örencik Köyü yakınlarında keşfedildi ve tarihin yeniden yazılmasına sebep oldu. Yüzlerce yıldır insanlığın önce yerleşik hayata geçtiği, inanç sisteminin daha sonra geliştiği düşünülüyordu. Fakat bu yapı insanların göçebe hayatta bile inanç sistemlerinin olduğunu ortaya çıkardı. Tarihi Cilalı Taş Devri'ne kadar uzanan Göbeklitepe, dünyanın en eski tapınağı unvanına sahip.

8. Ulu Cami, Diyarbakır

Ulu Cami, Diyarbakır'ın fethinden sonra Martoma Kilisesi'nin camiye çevrilmesiyle bugünkü halini aldı. Minarelerin bir kısmının kare biçiminde yükselmesinin sebebi de bu. Anadolu'nun en eski camisi olarak biliniyor. Ünlü bilim insanı El Cezeri'nin yaptığı güneş saati de bu camide bulunuyor.