BLOG
- ELİTE WORLD HOTELS & RESORTS
- BLOG
- İSTANBUL'A YAKIN HAFTA SONU KAÇAMAĞI... ÇANAKKALE (NERELERİ GÖRMELİ? NE YEMELİ?)
İSTANBUL'A YAKIN HAFTA SONU KAÇAMAĞI... ÇANAKKALE (NERELERİ GÖRMELİ? NE YEMELİ?)
Çanakkale Türkiye'nin kuzeybatısında bulunan ve köklü bir geçmişe sahip ilimizdir. Çanakkale hem Asya hem de Avrupa toprakları üzerinde kurulmuştur. Bu topraklar üzerinde birçok medeniyet yaşamıştır. Çanakkale'nin Türkiye için önemi ise oldukça büyüktür. Çünkü burası İtilaf Devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu arasında gerçekleşen Çanakkale Savaşı'na şahit olmuştur. 1915- 1916 yılları arasında gerçekleşen bu savaşlarda İtilaf Devletleri yenik düşmüş, Türk halkı büyük bir zafer kazanmıştır. Çanakkale doğal güzellikleri, ağırladığı medeniyetler ve sahip olduğu tarihî önem dolayısıyla gezilecek ve görülecek onlarca yere sahiptir. Günümüzde her yıl yerli ve yabancı binlerce turist Çanakkale’yi ziyaret etmektedir. Eğer siz de Çanakkale’ye gitmeyi düşünüyor ve nasıl gidilir, ne zaman gidilir, nereler gezilir, ne yenir gibi soruların cevaplarını merak ediyorsanız bu yazımızı mutlaka okuyun. Keyifli okumalar!
Ayrıca; bu yazımızı da okumayı unutmayın: İstanbul'a Yakın Sahil Kasabaları
Çanakkale’ye nasıl gidilir?
Çanakkale'ye gitmenin en kolay yolu hava yoludur. Çanakkale Havalimanı'na Türkiye'nin birçok noktasından sefer düzenlenmektedir. Bu havalimanı şehir merkezine 5 kilometre mesafede yer alır. Havalimanına ulaştıktan sonra taksi, otobüs ve servis kullanarak şehir merkezine ulaşılabilir. İstanbul'dan Çanakkale'ye karayolu ulaşımı ise 7 saat sürmektedir. Çanakkale’ye ulaşım için Gelibolu ve Eceabat feribotları da kullanılabilir. Bu feribotlar size 2 saat kazandırır. Gelibolu'dan da motor ve feribot seçenekleri mevcuttur.
Çanakkale’ye ne zaman gidilir?
Çanakkale bulunduğu konum nedeniyle hem Akdeniz hem de Karadeniz iklim özelliklerini taşır. Daha çok kuzeyde yer aldığından dolayı ise kışın sıcaklıklar, güney kesimlere göre daha düşüktür. Gelibolu Yarımadası ve orta kısımları serin bir hava yaşarken, Edremit Körfezi Akdeniz iklimi yaşamaktadır. Balkanlar'dan gelen soğuk hava, şehirde rüzgâr hızının artmasına neden olmaktadır. Yılın çok küçük bir kesiminde kar yağışı gerçekleşir. Yaz ve ilkbahar aylarında ise yağmurlar yoğunlaşır. Şehrin kıyı ve iç kesimleri arasında sıcaklık farklılıkları görülebilir. Şehirde en yüksek sıcaklık 38 dereceyken, en düşük sıcaklık -10 derecedir. Ortalama sıcaklık ise 14,7'dir. Tüm bu bilgiler ışığında aralık, ocak ve şubat ayları yağmur geçer; bu yüzden de Çanakkale'ye gitmenin en güzel zamanının ilkbahar ve yaz mevsimleri olduğunu söyleyebiliriz.
Çanakkale’de ne yenir?
Çanakkale köklü bir mutfağa sahiptir. Çanakkale'ye gelindiğinde mutlaka denenmesi gerekenler arasında; soğan ve unla yapılan ovmaç çorbası, sarımsak, sirke ve soğan gibi malzemelerle yapılan ıspanak çorbası, tumbi, çırpma, melki, börülce köftesi, patlıcan kapama, midye dolma ve balık çeşitleri bulunmaktadır.
Çanakkale’de mutlaka görülmesi gereken yerler
İşte Çanakkale’de mutlaka görülmesi gereken yerler:
Troya Antik Kenti: 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Troya Antik Kenti tüm dünya tarafından bilinmekte ve ziyaret edilmektedir. Kaz Dağı eteklerinde bulunan Troya Antik Kenti, İlyada Destanı'nda geçen Truva Savaşı'nın gerçekleştiği yerdir. Kent tıpkı Milet ve Efes gibi eski zamanlarda denize yakın bir konumda yer almıştır. Fakat günümüzde alüvyonlar nedeniyle denize uzak bir konumda yer almaktadır.
Assos: Ayvacık ilçesine bağlı olan Behramkale Köyü'nde yer alan Assos, Çanakkale'de mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Roma, Pergamon, Pers ve Lidya uygarlıkları ile şekillenen bu coğrafya Midilli Adası'nın karşısında yer alır. Burası tarih severlerin oldukça hoşuna gidecek bir tatil beldesidir.
Gelibolu Yarımadası Tarihî Milli Parkı: Gelibolu Yarımadası'nın güney ucunda bulunan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı 1973 yılında kurulmuştur. Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ve koruma altında olan bu alan tarihî geçmişiyle yoğun ilgi çekmektedir. Milli Park içinde 60.000'den fazla Türk askerinin ve 250.000'den fazla Fransız, İngiliz, Yeni Zelanda ve Avustralya askerinin mezarı ve anıtı bulunmaktadır. Burada burçlar, kaleler, siperler, gemiler ve dahası görülebilir.
Gelibolu Mevlevihanesi & Kömür Limanı: Dünyanın en büyük Mevlevihanesi olan Gelibolu Mevlevihanesi'nde her yıl Şeb-i Aruz törenleri yapılmaktadır. Aynı zamanda burası her gün ziyarete açıktır. Diğer bir yandan Fındıklı Köyü yakınlarında yer alan Kömür Limanı dalış kültürü olanlar için enfes bir yerdir. Eğer böyle bir merakınız var ise Kömür Limanı'nda dalış yapmayı unutmayın.
Babakale: Bünyesinde bulundurduğu kaleden ismini alan Babakale'nin antik çağlardaki ismi Lektos ve Lekton'dur. Babakale'den Geographika’da ve İlyada Destanı'nda bahsedilmektedir. Babakale'nin Osmanlı'daki varlığı ise 18. yüzyıla dayanmaktadır. III. Ahmet bir fırtınada bu doğal limana sığınmıştır. Bunun üzerine halk korsanlardan dolayı III. Ahmet'e şikâyette bulunmuştur. Bunun üzerine III. Ahmet vezirini bu iş için görevlendirerek, ülkedeki mahkumları kale inşaatına çağırtmıştır. Patrona Halil İsyanı ile kale inşaatı yarım kalarak, proje ileri tarihe ertelenmiştir.
Çanakkale Arkeoloji Müzesi: Çanakkale Arkeoloji Müzesi 1965 yılında Zafer Meydanı'nda bulunan kilisenin ek binasında açılmıştır. 1984 yılında ise Atatürk Caddesi'ndeki yeni yerine taşınmıştır. Tek katlı bir arkeoloji müzesi olan bu yerde Roma ve Helenistik dönemlere ait taş eserler, Çanakkale seramikleri, Troya eserleri, Prehistorik dönem eserleri, Roma dönemine ait heykeller yer almaktadır.
Kazdağları: Yüksek oksijen oranına sahip olan Kazdağları'nda eşsiz bir bitki örtüsü bulunmaktadır. Dağlar Ege Denizi kıyılarına kadar indiği için geniş bir alan kaplamaktadır. Burada aynı anda hem deniz hem kara iklimi yaşanmaktadır. Burada bulunan Zeus Sunağı ve Tahtakuşlar Etnografya Müzesi mutlaka görülmesi gerekenler arasındadır.
Gökçeada & Bozcada: Bozcada ve Gökçeada, Çanakkale'de mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Bozcaada Türkiye'nin en büyük üçüncü adasıdır. Burası Troya Savaşı'nda Yunanlar tarafından üst olarak kullanılmıştır. Burası dönem dönem Bizans, Roma, Pers hakimiyeti altına girmiştir. Adadaki Türk etkisi 1328 yılından itibaren başlamaktadır. Gökçeada ise Türkiye'nin en büyük adasıdır. 91 kilometrelik kıyı şeridine sahip olan bu yer Türkiye'nin en batı noktasıdır. Gökçeada; huzurlu atmosferi, zengin aktivite olanakları, muhteşem doğası, ekstrem sporları ve su altı milli parkı ile sevilen lokasyonlardandır.