BLOG

BLOG

TARİH VE DOĞANIN BULUŞMA NOKTASI: ÇANAKKALE


 

Tarihin ilk dönemlerinden başlayarak, birçok medeniyet tarafından yerleşim yeri olarak tercih edilmiş olan Çanakkale; Saros Körfezi’nin su altı güzellikleri, Tuzla köyündeki gölün sularına vuran güneş ışıkları ve bir zamanlar Bozcaada’ya ulaşımın sağlandığı Odunluk iskelesi ile misafirlerini kucaklıyor. Gelibolu Yarımadası’ndaki şehitlikler ise yakın tarihi anlama ve geçmiş ile yüzleşme fırsatı sunuyor. Yöreyi gezmek için uygulanacak en iyi güzergâh ise Keşan’dan güneye doğru inmek. İlk olarak Saros Körfezi’nin sizi karşılamasının ardından şirin Çanakkale köylerine doğru bir yolculuğa koyuluyorsunuz. Sırasıyla, B. Doğanca, Dişbudak ve Çeltik köylerinden sonra, Mecidiye’ye oradan da İbrice’ye ulaşıyorsunuz. Bu arada Saros Körfezi’nin dalış meraklılarının kutsal yerlerinden biri olduğu gerçeğini de unutmamak gerekir. Bir zamanlar ölüm saçan gemilerin batıkları, bugün ise binlerce balığın yuvası olan Saros Körfezi, dalış severlerin gözdesi durumunda. Çanakkale’yi anlatırken adalarından bahsetmezsek olmaz. Çanakkale tam bir ada cenneti. Gökçeada, Bozcaada, Marmara Adası, Avşa ve Paşalimanı. Her biri birbirinden güzel olan bu adaları ilkbaharda ziyaret etmek ayrı güzel. Adalar, karmaşadan ve koşturmacadan uzakta ve geceleri yıldızlarla çevrili koylarda küçük kaçamak yapmak isteyenlere mükemmel bir kaçış rotası.

 

Truva Antik Kenti

Güç, zafer, aşk ve uygarlıklar… Dünyaca ün yapmış antik kent. 1996 yılında Milli Park olarak ilan edilmiş, 1998 yılında ise Unesco'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmış. Aslında Truva Antik Kenti için ne söylesek az kalabilir. Çanakkale’yi ziyaret edip bu antik kenti görmeden olmaz desek; abartmış olmayız. Tarihi Homeros’un İlyada ve Odessa destanlarına kadar uzanan bu antik kent için tarihe yolculuğun kapısı diyebiliriz. Efsaneye göre Akhalılar tam 9 yıl boyunca Truva kentini kuşatırlar ama bir türlü alamazlar. Birçok denemeden sonra ünlü ve başarılı komutan Odysseus‘un aklına bir gün tahta bir at yapmak gelir. Zekice yapılmış bu at ve hile sayesinde Truva kenti düşürülür. Homeros’un İlyada ve Odessa destanlarına konu olmuş bu savaşın sembolüdür, Truva Atı. Çanakkaleli bir usta olan Ahmet Karadeniz, Kaz Dağları’ndan getirttiği 25 metreküp çam ağacını kullanarak aylarca süren bir çalışmanın sonunda tamamlamış. 1975 yılında tüm dünyadan ve ülkemizdeki meraklıları için ziyarete açılmıştır.

 

Gelibolu Yarımadası

Adını “güzel şehir” anlamına gelen Gallipolis’ten alan Gelibolu’ya feribot ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Çizdiği haritalarla dünya tarihine yön veren ve coğrafya bilgilerinin yeniden şekillendiren ünlü denizci Piri Reis’in heykelini Gelibolu’da siz karşılıyor. Ayrıca çevrede bulunan Bigalı ve Nara kalelerini ve Ulu Camii de görülmesi gereken yerler arasında. Yüzbinlerce askerin üzerinde yaşamını yitirdiği, kahramanlık destanı olarak adını tarihe altın harflerle yazdıran Çanakkale, dünyada sonsuzluğun bir sembolü gibi parlıyor. Mustafa Kemal’in saatinin parçalandığı Conkbayırı’ndaki Atatürk Anıtı, Kanlı Sırt’taki Seyit Onbaşı Anıtı ve Mehmetçik Anıtı bu sembollerden sadece birkaç tanesi. Gelibolu’da Türk şehitliklerinin yanı sıra Anzak, İngiliz ve Fransız şehitlikleri de mevcut. Her yıl 25 Nisan’da Avusturalya ve Yeni Zelanda’dan gelen binlerce insan atalarının öldüğü bu topraklarda onları hüzün ile anıyor.

 

Birlik ve Beraberliğin Kanıtı: “Şehitler Anıtı”

Çanakkale savaşlarında şehit düşen yaklaşık 253 bin şehidimizi simgeleyen abidelerin en görkemlisi olan Şehitler Anıtı, birlik ve beraberliğimizin kanıtı. Bu anıt, hepimizin gönlünde geleceğe güven yansıtan ve yüz binlerce şehit pahasına vatan topraklarını ebediyen koruyacağını gösteren anıtımız. İlk olarak Gelibolu Yarımadasında Alıçıtepe’de yapılması planlanmış ancak arazinin bozuk olması ve denize uzak olmasından dolayı vaz geçilmiştir. Daha sonra Hisarlık burnunda Morto’ya hakim 50 metre rakımlı olan Hisar Burnuna yapılmıştır. Dört sütun üzerine oturtulan abide milletimizin sağlam temellere dayandığını ve yıkılmaz olduğu anlamını taşımaktadır. Uzaktan bakıldığında da Mehmetçiğin ‘M’ harfi şeklinde gözükmektedir. Anıtın tavanına mozaikten Türk bayrağı işlenmiştir.

 

Bu yazılarımız da ilginizi çekebilir:

İstanbul'da Görülmeye Değer 10 Alternatif Müze

Deniz Müzesi Gezi Rehberi

İstanbul Oyuncak Müzesinin Kuruluş Hikâyesi

İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin Geçmişten Gelen Hikâyesi

Bir Müzeden Çok Ötesi: Rahmi Koç Müzesi